veresiye — zf. 1) Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı 2) mec. Özensiz, gönülsüz, önem vermeden Çok veresiye iş görüyor. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller veresiye almak veresiye vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
veresiye almak — malı parasını daha sonra vermek şartıyla almak Bunların içinde Nihat a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
veresiye vermek — malı parasını daha sonra almak şartıyla vermek Mütemadiyen veresiye veriyor ve müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik e dert yanıyorlar. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
borca almak — veresiye almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÂLÎ — Veresiye satmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NES'E — Veresiye alma. Vade ile alma. * Tehir etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NESİE — Veresiye almak. Satın alınan şeyin bedelini vermeyip sonraya bırakmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İ'TİKAB — Veresiye vermeme. Bir malı borç olarak satmama. Parasını almadıkça malı teslim etmeme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİNSA' — Veresiye isteme. * Borcunu ödeyebilmek için mühlet isteme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
βερεσές — ο Ι. 1. αγορά με πίστωση, πίστωση 2. πληθ. οι βερεσέδες ή τα βερεσέδια χρέη που οφείλονται σε έμπορο από αγορά με πίστωση II. επίρρ. βερεσέ χωρίς πληρωμή, με πίστωση (φρ. «πήρα βερεσέ το λάδι») III. μτφ. «τ ακούω βερεσέ» δεν τα λαμβάνω σοβαρά υπ… … Dictionary of Greek
veresie — VERESÍE s.f. (pop. şi fam.) Credit. ♢ loc. adv. Pe veresie = fără a primi banii imediat; p. ext. degeaba, gratis. – Din tc. veresiye. Trimis de ana zecheru, 13.09.2007. Sursa: DEX 98 VERESÍE s. v. credit … Dicționar Român